ANAM BABAMA AŞIK OLMUŞ, BABAM DA ANAMA. GEZELİM BU ÇARŞAMBA DEMİŞ BABAM. SUR-DİŞLİ ANAM, ÖYLE ŞIK BİR FİSTANI YOK, ABLASININ NİŞANLIĞINI İSTEMİŞ ÖDÜNÇ, TEYZEM DAHA TOPLU, OTURMAMIŞ ÜSTÜNE ENTARİ, TEYELLE, İĞNEYLE AYARLAMIŞLAR ÜSTÜNE ANAMIN. BABAM,[…]
Helsinki Ergeçsel Sözleşmesi
KİMİ İÇİN ERKEN KİMİ İÇİN GEÇ AMA ERGEÇSELDİR ÖLÜM ÖNÜNE DİKİLSE DE KİMİ UZUN KİMİ PUT TEK GÖZLÜ CANAVARLAR KAYALAR UFUK GÖRÜNECEKTİR ENİNDE SONUNDA YÜZDÜĞÜNE GÖRE YAŞAM DENEN BU DENİZDE BİR GÜN BOĞULACAKSIN İÇİNDE ANAFORA[…]
Güzel’e
Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık Kandilli ilkokulu kadar kalabalık Zilleri çaldığında düşlerinin Sınıfların kapıları ardına kadar açık Gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin Haklı sınıfları Belki de baskın korkusuyla[…]
Fitilli
İçerimde bir bokluk var Yıkıyorum, yıkıyorum, yıkılmıyor Yüzümde bir maske var Çekiyorum, çekiyorum, çıkmıyor Böğrümde bir ölü çocuk Ölüyorum, ölüyorum, ölmüyor Gözümde bir çakmak var Çakıyorum, çakıyorum, çakıyor Suratınıza!
Fındık Faresi…
Kafka’nın “Fare” öyküsü üzre, Gözüme nasıl büyük görünürdü Şu Sirkeci Garı’nın lokantası! Sekiz-on yıl kapalı durup yeniden açıldığında. Gittim baktım ki götiçi kadar kalmış O hangar gibi yer… Garsona sordum: Niye küçülttüler, dedim burasını? Yok,[…]
Epigram
Marx’ın da pek sevdiği bir Latin sözünü anımsıyorum Nihil humanum mihi alienum est Bu sözün altına ben de imzamı basıyorum İnsana ilişkin ne varsa kabulüm Şu hümanistler hariç
Danton’un Çaydanlığı
Kırılan bir çaydanlıktı biz öyle sandık Ya da bir yıldız uyanmış sonra uyanıvermiş Öyle şaşılası bişey ki şaşmadım bile Sen söyledin Türkçe yüzermiş Capon balıkları Sen hep böyle güneşli yalanlar söyle Ben toplarım parçalarını Kırk[…]
Çalar Saat
Birden bire uyuyacağım Bunca uykulu uykusuzluktan sonra Sanki papatyalar açacak balkonumun önünde Kediler gelip içine sıçacaklar Gübre… Uyuyacağım herkesi uyutmak için değil Uyandırmak için Ben hep böyle yaşadım Herkesi uyandırmak için Vakti saati değildi belki[…]
Cankurtaranla
Yardın be cancağızım Yardın sonunda şu Beyoğlu trafiğini İlkyardım pamuklarıyla o ölümcül acelenden Korna çiçekleri açıyor şimdi yaralarının üzerinde Ölen yok sen gibi güzel Sınıfsal ecelinden