İki Kalp
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok
İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok
Bu bir türkü: – toprak çanaklarda güneşi içenlerin türküsü! Bu bir örgü: – alev bir saç örgüsü kıvranıyor; kanlı, kızıl bir meşale gibi yanıyor esmer
Hatırlıyor musun? İlk tanıştığımızda, Sana bir deniz gibisin demiştim de, Sen bana gülmüştün. Seni tanımlamıştım ya! Tenin demiştim, aynı deniz gibi Soğuk, ürkütücü… Gözlerin, okyanus
Yüreği ıslatır göğün göz yaşı Düşlere dalarım yağmur yağarken. Ocağında pişer ruhumun aşı Hislerle dolarım yağmur yağarken. Apayrı bir zevktir seyir sefası Vefaların üstü onun
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Adam ve kadın, uzun senelerdir evliler. Seviyorlar birbirlerini, orası kesin ama eskisi gibi değil. Zaten nicedir hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden sevdalar daha mı
Üç kez seni seviyorum diye uyandım Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim Bir bulut almış başını gidiyordu görüyordum Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün Sokağı balkonları
İçme, ilk yudumda zehirler seni Bahtın kadehime döktüğü şarap. Her akşam koynunda uyutur beni, Her sabah alnımdan öper ızdırap. Sen, yirmi yaşında bir baharsın ki
Bir çocuk doğdu, bendim. Sıraya girdim insanlar içinde. Alay bayrak büyüdüm Odalar, sofalar içinde. Bir ayna doğdu, gördüm. Sıraya girdi aynalar içinde. İsime geldi, aldım,