Rengarenk

Bir yelkenli bayrağı al
– – Mor da olabilir – –
Almış yaprağına rüzgârı
Rumca bir şarkı patlatıyor
Denizin gözüne gözüne

Mubalâğa lâz oldu vre sevgilim
Aramızda bu yaz
Pontuslarını zaptetmeye birbirimizin
Selvi yeşili serenlerimize

Beğenmediysen o yeşili
– – Nefti mi? Değil. – –
Camgöbeği olabilir meselâ
Suların pöstekisinde sevişmek için

Mubalâğa yaz oldu bu yaz
İkimiz de ömrümüzün güzünde
Fuzulî’nin dediği Gedây – ı Muhteşemler

Bitkiniz tatlı – işemeden
Böyle böyle deryadil oluyor derya
Derûnumuzdaki…
Uyuyalım mı dedin vre sevgilim?
Gaflet ki, o bayrağı al yelkenliden
– – Mor da olabilir – –
Dalgalarla dalga geçen geçerken
Kucağımıza atlayan bir lâpindir

Menzilimiz Pontus değil Azrail
Ve önümüz sırf ebabil…
Lâkin o da ölecek bir gün mutlak
Bizcileyin yaşarsa bir yaz

Bunu Rabiş’in camına
Bayrağı al bir yelkenliye yaz !
– – Mor da olabilir ama- –
Rumca bir şarkı patlataraktan
Ağaran siyaha doğru
Siya siya !..

İki ceset ki aşktan boğulmuş
Kasımpatları gibi patlayan kulaklarıyla
Tozlarından tuzlarından donanmalar kurulmuş
Gidiyorlar Cezayir’i fethe yeni baştan
Biri erkek biri dişi
İki korsan

Güler’le Can…
İkisi de birbirinden alâ
İkisi de mubalâğa !

Şiirin bütün felâketine rağmen
İkisi de yaşıyorlar hâlâ …
Böylece tekmil oluyor yavaş yavaş
Bütün bir sonbahar…

Rengarenk” için bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir